Bor elementinin sağlık alanında nasıl kullanılabileceği?
ABD’nin Northern Illinois Üniversitesinden Prof. Dr. Narayan Hosmane, “Boron nötron yakalama terapisi” yöntemi ile kanser tedavisinin başarılı sonuçlar verdiğini belirterek, “Japonya’daki ortaklarımızla beyin kanseri olan hastalarda bunu denedik. Bor elementiyle kanser tedavisinde çok güzel sonuçlar aldık. 18 ay içinde kanser tamamen ölüyor. Eğer tamamen öldürüldüyse kanserin yenileme şansı da yok.” dedi.
Bilgi almak istiyorum: https://bit.ly/medirevoantalya
Hosmane, Hitit Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 7. Anorganik Kimya Kongresi için geldiği Çorum’da AA muhabirine yaptığı açıklamada, bor elementi ile kanser tedavisinde önemli mesafe katedildiğini söyledi.
Bor elementinin sağlık alanında nasıl kullanılabileceğine dair uzun yıllardır araştırma yaptığını belirten Hosmane, dünyanın farklı bölgelerindeki ortaklarıyla yürüttükleri çalışmalar neticesinde bor ile kanserli hücreleri yok etmeyi başardıklarını aktardı.
Hosmane, dünyadaki bor rezervinin yüzde 75'inin Türkiye’de, kalanının ise ABD sınırları içerisinde yer aldığının altını çizdi.
Pek çok alanda kullanılan borun son yıllarda sağlık alanında da önemli bir elemente dönüştüğünü vurgulayan Hosmane, şöyle devam etti:
“Borun, boron 10 ve boron 11 olarak iki izotopu var. Birinde 10, diğerinde 11 nötron var. 10 nötronu olan, bir nötron almaya çalışırsa patlayabilir. Patladığında alfa partikülleri yayıyor. Bu partiküller de 2,79 mega elektron voltluk enerjiye sahip. Bu enerji herhangi bir hücreyi öldürebilecek güçte. Eğer bu bor elementi kanser hücresine girerse onu, sağlıklı hücreye girerse bu hücreyi öldürür. Kimyacılar olarak bizim görevimiz, onu kanser hücresine yönlendirmek. Aksi takdirde zararı olacaktır.”
Bilgi almak istiyorum: https://bit.ly/medirevoantalya
Hosmane, 100 yıl yaşayan bir insanın kemiklerini güçlendirmek için sadece 24 gram bora ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, “Bunun haricinde insan vücudunun bora ihtiyacı yok. Bu nedenle boru vücuda gönderdiğimizde sağlıklı hücreler bunu 24 saat içinde vücuttan atıyor ancak kanser hücresinin seveceği şekilde biyomoleküllere bağlarsanız, hücre bu biyomoleküllerde bor olduğunun farkına varamıyor ve içine alıyor. Dolayısıyla şeker ya da organik asitler gibi biyomoleküllere bağlayıp kanser hücresinin içine soktuğumuzda fark edilmediği için saatlerce içerisinde kaldığı kanser hücresini öldürüyor.” diye konuştu.
“Herhangi bir yan etkisi yok”
İnsan vücudundaki bir gram tümörün yok edilmesi için 35 mikrogram bora ihtiyaç duyulduğunu aktaran Hosmane, şunları kaydetti:
“35 mikrogram boru kanser hücresine gönderiyoruz. Bu da kanser hücresinin ölmesi için yeterli. Bu yöntem, ‘Boron nötron yakalama terapisi olarak isimlendiriliyor. Japonya’daki ortaklarımızla beyin kanseri olan hastalarda bunu denedik. Bor elementiyle kanser tedavisinde çok güzel sonuçlar aldık, 18 ay içinde kanser tamamen ölüyor. Eğer tamamen öldürüldüyse kanserin yenileme şansı da yok. Eğer tedavi tam uygulanmadıysa, bor miktarı yeterli gelmediyse kanser tekrar yenileyebilir. 7–8 sene önce kanser tedavisinde kullanılan bor miktarı 24 mikrogram civarındaydı. Bu yetersiz geldiği için kanser hücreleri ölmüyordu ve yenileniyordu ancak bu yöntemle böyle bir şey yok. Bu tedaviyi uyguladığımız hiç kimse ölmedi. Herhangi bir yan etkisi yok. Tedaviyi yarıda kesenler sıkıntı yaşadı ama tam uygulayanlar sıkıntı yaşamadı.”